AHMET ERYILMAZ
Danışman, Eğitmen
Ahmet Eryılmaz Kimdir?
Hani popüler, manipülatif, eğlenceli, zıpzıp, profesyonel konuşmacılar vardır ya.. Ben onlardan mıyım, hiç emin değilim.
İnsanların sıkılmadığını biliyorum ama bir şeyler ‘öğretmem şart’. Ha bu arada ben de hep öğreniyorum. Yani bu konuşmalar pek iş gibi değil, bir tür yaşam tarzı aslında. Çoğu kez hazırlanma aşaması, anlatmaktan daha çok zamanımı alıyor. Her grubun ihtiyaçlarını araştırıyorum. Çalışıyorum resmen. Kendim için öğrenme dediğim bu.
Bir zamanlar (80’lerin başında) iyi bir hukukçuydum. Bundan eminim. Çünkü gene çok araştırırdım. Gene farklı düşünürdüm. Sonra biraz tesadüfler, ama daha çok kendi hayatımı kendim seçmemle İK’ya geçtim. Önce eğitim departmanı yöneticiliği, sonra İK’nın içinde işe alma. Neredeyse baştan okumak kadar yeni bilgi edinmem icap etti.
Bunun için uzun zaman Brüksel’deki BBL’de (banka) staj yaptım. Oluyor… O kadar da zor değil. Bilen bilir, o yıllarda bir ‘ekol’den mezun oldum ben. Adına Erol Aksoy derler. Onun İktisat Bankası’ında. Bankanın yükseliş devriydi. Bakın önemli bir şey söylüyorum.
Renault yılları, İK’cılığımın yedek subaylığıdır. Temel eğitimin üzerine kıta görevi.
Sonra bir başka ekol: İbrahim Betil ve onun efsanevi Bank Ekspres’inde genel müdür yardımcılığı. İsterseniz buna altın vuruş diyelim çünkü sonrası hep sokak kediliği. Danışmanlık yılları.
İlk yarı 15 yıl sürdü. İkinci yarı hâlâ sürüyor. Danışmanlık & Eğitmenlik yıllarıma da damgasını vuran iki kurum var.
Birisi Koç’un eğitim şirketi İDEA. Covey’le bir münhasırlık (exclusivity) sözleşmesi yapmışlardı; Türkiye’de eğitimlerini sadece onlar veriyordu. Beni Utah’a gönderdiler; Covey’in kendisinden ‘eğiticinin eğitimi’ni aldık. Sonra yıllarca onların akredite eğitmeni oldum. Bir zamanların o meşhur ‘Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı’ seminerini (ki 3 günlük bir eğitimdir), sayısını unuttuğum kadar anlatmışımdır. Bunu, bugünkü konuşmacılık tarzımın temel eğitimi sayarım.
Danışmanlığımın diğer kurumu Humanitas (bilmeyene not: Garanti’nin eğitim şirketiydi). Eğitmenlerinin etkililiğini ölçerlerdi. Yıllarca, tüm eğitmenler içinde hep ilk 3’deydim.
Hayatımın kalanı beni geliştiren faaliyetler.. Açık Radyo’da programcılık.. Kurumsal Sosyal Sorumluluk derneği başkanlığı.. Yeditepe Hukuk’da öğretim görevliliği..
Söylemeden geçemeyeceğim, 2011’den beri çok önem verdiğim iki şey var hayatımda: Twitter ve blogum. Onlar benim yeni anlamlarım. Çok severim. (ahmeteryilmaz.com.tr)
Son bir şey.. Serdar Devrim’le ortak blogumuz SADE. 40 yıl öncesinden gelen (biz Saint Benoit’lıyız) bir ortak kültür, kolay iletişim.. Eğleniyoruz, öğreniyoruz ve galiba etkiliyoruz. (sadeyazilar.com)
İşte böyle.. bir ömrün özeti.
Eğitim ve Konuşma Konuları
• Yönetim Kurulları: Etkili bir işleyiş modeli
• Yeni nesil İK departmanı (yeni sorumluluklar)
• İK’cı olmayanlar için İK
• İK’nın iç denetimi
• Mülakat özel bir beceridir
• Kurum kültürü: Genlere müdahale
• İK’nın başarısızlık öykülerinden dersler
• Performans ölçme bitti, yerine ne koyacağız?
Serdar Devrim’le sahne sohbetleri (sadeyazilar.com)
• Bizim Takım Niye Tıkandı? – Ekiplerdeki verimliliğin düşmesi veya aralarındaki ilişki sorunlarına karşı teknikler. Bir pratik yönetim becerisi sohbeti
• Sürdürülebilir Geribildirim – Performans değerlendirmedeki küçük iletişim ustalıkları
• Çocuk Eğitimiyle Yönetimin Ne İlişkisi Var? – Beklenen davranışı buldurtma ve üslup uyumu konularına farklı bir yaklaşım
• Yönetimi Kişiselleştirmek – Yönetici tarzlarının kişiye özgüleştirilmesi
• Bir Gün Etkili Bir İK Olacak Mı? – İK’nın, kültürümüze uygun olarak yeniden tasarımı